Saç dökülmesi uzun yıllardan beri insanları olumsuz yönde etkilemiştir; özgüven kaybı, depresyon ve endişe gibi duygusal sorunlara sebep olmuştur.
Saçlar, erkek veya kadın fark etmeksizin her zaman bireyler için güzel, çekici ve güçlü görünümün en önemli tamamlayıcı unsurları olmuştur.
Teknolojide ve tıp alanındaki gelişmelerle saç dökülmesi günümüzde bir sorun olmaktan çıkmıştır. Saç dökülmesinin genetik yatkınlık, düzenli tedavi gerektiren sağlık sorunları nedeniyle kullanılan ilaçlar, kötü veya yetersiz beslenme, demir eksikliği,stres,uyku düzensizliği,saçkıran gibi birçok sebebi vardır.
Ayrıca ileri yaşlarda saçlar seyrekleşir ve hatta kalıcı kellik de söz konusu olabilir.Doğru tedavi şeklinin planlanabilmesi için öncelikle saç bakımı alışkanlıkları da dikkate alınarak saç dökülmesinin sebebinin net olarak tespit edilmesi gerekir. Gerekli görülürse laboratuvarda doku incelemesi gerçekleştirilir.
Birden fazla saç kökünün oluşturduğu doğal saç grupları yani foliküler üniteler, normal zamanda saçlar uzayıp dökülünce dinlenir ve bir süre sonra saçlar tekrar uzar.
Doğal süreçte saçların % 90’ı uzamakta olup 2-8 yıl kadar süren büyüme (anagen) aşamasındadır. Saçların uzaması, saç kökünde bulunan, büyümeyi teşvik eden canlı hücreler tarafından sağlanır. Hücre bölünmesinin sona ermesiyle saçların uzaması durur ve yaklaşık 2 ay süren dinlenme (telojen) aşaması başlar ki saçların %10’unormal zamanda bu aşamadadır.
Günde normal olarak maksimum 150 adet saç telinin dökülmesi beklenir. Saç döküldükten sonra aynı folikülden yeni bir saç teli büyüme aşamasına geçer. Ancak zamanla bazı nedenlerle foliküler üniteler küçülmeye başlar, saçlar incelir, seyrekleşir ve hatta zamanla kısa, ince tüylere dönüşerek süreç saç dökülmesinin kalıcı hale gelmesi ile sona erer.